Genellikle alt dudak olmak üzere, ağız içerisinde gırtlak, bademcikler veya tükürük bezlerinin arkasında meydana gelen kanserler, ağız kanseri olarak isimlendirilmektedir. Daha çok ağzın tabanında ve dilde görülmektedir. Bu kanser türü, ağız, dil ve dudaklardaki mukoza hücresinden kaynaklanmaktadır. Hücrelere ise çok katlı yassı epitelyum ya da diğer adıyla skuamoz ismi verilmektedir. Ağız kanseri, erkeklerde, kadınlara göre 2 kat fazla görülen kanser türüdür.

Ağız kanseri ya da ağız bölgesi kanseri olarak geçen bu hastalıktan korunmak için öncelikle sigara ve alkolden uzak durmak gerekmektedir. Bunun nedeni bu tür maddelerin kanseri tetiklemesidir. Ayrıca düzenli olarak doktor ve dik hekimi muayenesinden geçmek de ağız kanserinden korunmak için önemlidir. Ve diş ve protezleri de yaraya sebebiyet vermemesi adına tedavi ettirmek şarttır.

Kimlerin Ağız Kanseri Riski Vardır?

Ağız kanseri konusunda yapılan birtakım araştırmalar, kanserin oluşumunda etkili olan faktörleri de ortaya çıkartmıştır. Her ne kadar benzer yaşama sahip olan kişilerin kimisinde ağız kanseri görülüyor, kimisinde görülmüyorsa, kanseri tetikleyen unsurların varlığı gerçektir. Bu faktörlerde ise tütün kullanımı ilk sırada gelmektedir.

Neredeyse tüm ağız kanseri nedenlerinin temelinde yatan tütün, özellikle uzun süreli kullanımlar sonucunda kansere neden olur. Alkol ve tütün kullanımı olan kişilerde de bu risk katlanmaktadır. Ve veriler ışığında ağız kanserlerinin %90’ının tütün kullanan kişilerde görüldüğü kanıtlanmıştır. Üstelik ağız kanserini tetikleyen diğer bir unsurun da güneş ışınları olduğu sonucuna varılmıştır.

Ağız kanserine neden olan diğer bir etken ise alkol kullanımı olmaktadır. Alkol alımının miktarına göre de etkili olan bu durum, özellikle fazla alkol kullananlarda görülmektedir.

Tütün ve alkol kullanımının yanı sıra, aile içerisinde kanser öyküsü olması da ağız kanserinde etkili olacak nedenlerden birisidir. Özellikle de kötü beslenme, kötü yaşam şartları ve sağlık problemleri ağız kanseri riskini artırmaktadır. Bu durumun geçmişte baş-boyun kanseri için tedavi gören ve tütün kullanımını sürdüren kişilerde yükseldiğini de söylemek mümkündür.

Ağız kanserine neden olabilecek faktörlerden birisi de keskin kenarlı protez kullanımıdır. Bu ayrıca keskin dişler de olabilir. Bunun nedeni ise oluşan kronik yaraların, sigara içen kişilerde riski artırması olarak açıklanabilir.

Ağız Kanseri Belirtileri Nelerdir?

Hemen her hastalıkta olduğu gibi ağız kanserinin de birtakım belirtileri mevcuttur. Bu belirtilerin ise dudakta beyaz veya kırmızı beyaz leke ya da yaralar şeklinde ortaya çıktığı söylenebilir. Özellikle de bu lekelenmelerde eritrolökaplaki olarak da isimlendirilen kırmızı beyaz lekelenmeler riski artırmaktadır. Bunun yanı sıra ağız içerisinde ve dudakta geçmeyen yaralar da ağız kanserinin nedenleri arasında sayılmaktadır. Diğer belirtileri ise şu şekilde sıralamak mümkündür;

  • Sürekli olarak tekrar eden kanamalı ağız yaraları
  • Ani diş kaybı
  • Boyunda meydana gelen şişlik ya da kitle belirmesi
  • Kulak ağrısı
  • Yutma zorluğu

Ağız Kanseri Nasıl Tespit Edilir?

Kanser hastalığında özellikle de erken tanı, hayatı öneme sahip olmasıyla bilinmektedir. Tedavi sürecinde büyük bir öneme sahip olan erken tanı, kişinin kendini gözlemlemesi ile sağlanacaktır. Ayrıca düzenli olarak doktor ve diş doktoruna muayene olmak ve genel kontrol yaptırmak da erken tanı için son derece önemlidir.

Muayene sırasında ise ağız içerisinde, dilde, yanaklarda, diş etinde veya ağız tabanı ile dudaklarda doktor şüpheli bir yara, şişlik görebilir. Bu durumda da biyopsiye başvurarak, lokal ya da genel anestezi ile bir doku parçası alınmaktadır.

Alınan doku parçası ise mikroskop altında incelenerek, kanser hücresi olup olmadığına detaylıca bakılmaktadır. Bu durumda olası bir kanser hücresinin tespit edilmesi durumunda, evrelendirmeye başvurulur.

Evrelendirmede ise söz konusu tümörün ne kadar yaygın olduğu ve diğer organlara yayılmış olma ihtimali incelenir. Ve doğru karar için de detaylı tetkikler yapılır.

Tedavi Yöntemleri Nelerdir?

Kanser tedavisi denildiğinde akla ilk gelen yöntem kemoterapi olmaktadır. İlaçlı kanser tedavisi olan bu yöntemde amaç kanser hücrelerinin çoğalmasını engellemektedir. Kemoterapiye bazı durumlarda cerrahi ve radyoterapi ile beraber uygulamaya başvurulmaktadır. Fakat kemoterapi tedavisinde kullanılmakta olan ilaçların ise birtakım yan etkileri söz konusudur.

İlgili Link: Periodontoloji Hakkında Sık Sorulan Sorular

Karaciğer ve böbrekler üzerinde geçici olmakla birlikte olumsuz etkileri olabilen kemoterapi yöntemi, herkeste kullanılmamaktadır. Yan etki nedeniyle de karaciğer ve böbrek fonksiyonları sağlıklı olan kişilerde tercih edilmektedir. Kemoterapi tedavisinin diğer bir yan etkisi ise geçici olan saç dökülmesi olmaktadır. Fakat tedavinin ardından saçlar tekrardan çıkmaktadır. Tedavide en sık karşılaşılan yan etkiler arasında ise bulantı ve kusmalar ilk sıralarda gelmektedir.

İştah kaybı ve halsizlik gibi durumlara da neden olabilen bu yan etkiler, bağışıklık mekanizmasını da zayıflatmaktadır. Bu sebeple de hasta enfeksiyona açık bir hale gelmektedir. Ve doktorun dikkatli bir şekilde bu süreci kontrol etmesi şarttır.

Cerrahi Tedavi

Ağız kanserinde başvurulabilecek tedavi yöntemleri arasında kemoterapinin dışında ayrıca cerrahi ve radyoterapi kullanılmaktadır. Cerrahi müdahalede ise tümör ve çevresindeki dokuların haricinde lenf bezleri de temizlenebilmektedir. Bu tedavi yönteminin sonucunda ise yemek yeme zorlukları yaşanmaktadır. Ve hastanın ağrı tedavisine ihtiyacı söz konusu olabilir.

Ağrı tedavisinde özellikle de doku ödemi ve şişliğin düzelmesi bir haftadan daha uzun sürebilmektedir. Bu aşamada ise özellikle beslenmeye dikkat etmek gerekmektedir. Bu dikkatten kasıt, uygun diyet programlanmasıdır. Uygun diyet programının uygulanması ile de beslenme güçlüğü giderilebilmektedir.

İlgili Link: Takma Diş Kullananlara Öneriler

Cerrahi tedavinin ardından hastanın iyileşmesiyle ise tedaviyi gerçekleştiren ekip, hastayı yakından gözlemlemektedir. Bu gözlem sonucunda da radyoterapi ya da kemoterapi ile devam edilip edilmeyeceği kararlaştırılmaktadır.

Radyoterapi Tedavi

Radyoterapi tedavisinde ise ağız ve boğaz bölgesine yüksek enerjili ışınlar uygulanmaktadır. Bu ışınlar sayesinde de kanser hücrelerinin ortadan kaldırılması amaçlanmaktadır. Bu sayede kanserin ilerlemesi engellenebilmektedir. Radyoterapi dozları ise tümörün boyutuna ve yayılmasına göre değişiklik göstermektedir.

Radyoterapi tedavisinde ise görülebilecek başlıca yan etkiler söz konusu olmaktadır. Bunlar arasında ağız kuruluğu, boğaz ağrısı, diş kaybı, diş eti kanamaları en çok görülenlerdir. Ayrıca ağız içerisindeki yaralar da bu tedavi sürecinde geç iyileşebilir. Lokal olarak da tanımlanan bölgesel enfeksiyonlar görülmektedir. Çene ekleminde sertlik, koku ve tat duyusunda değişiklik, ciltte oluşabilecek hafif yanıklar ve yorgunluk da yine yan etkiler arasındadır.

Cevap bırakın