Kanal Tedavisi Nasıl Yapılır sorusunu yanıtlamadan önce hangi durumlarda kanal tedavisine başvurulur bunu açıklayalım. Kanal tedavisi dişlerin çürük sebebiyle çekilmesini önlemek ve yaşanan diş ağrısını gidermek amacıyla yapılmaktadır. Çürüyen dişlere kanal tedavisi yapılmaması halinde oluşacak diş kayıplarının telafisi maddi açıdan daha büyük bir külfet getirmektedir. Ayrıca dişe yapılan hiçbir protezin gerçek dişin yerini tutmayacağı gerçeği de, kanal tedavisinin önemini göstermektedir. Tedavi uygulanması gereken diş sayısı ve dişin durumuna göre 1 ila 3 seansta yapılan kanal tedavisi, uygulanan lokal anestezi sayesinde herhangi bir ağrı hissettirmeden yapılmaktadır.
- Kanal tedavisi süreci diş hekimi tarafından yapılan muayene ve kanal tedavisi önerisi ile başlar. Tedaviye başlanırken hastanın ağrı duymaması için bölgesel uyuşturma yapılır. Diş dokusunun yeterli derecede uyuşmasın takiben çürük mevcutsa temizlenir ve diş sinirinin olduğu bölgeye erişmek için diş kuron kısmından açılır.
- Röntgen (Radyografi) çekilerek kanal uzunluğunun tespit edilmesi sonrasında, Kök kanalarında bulunan pulpa dokusu çıkarılarak temizlenir.
- Döner aletler ve farklı el aletleriyle kök kanalları şekillendirilir. Temizliği yapılan, genişletilen ve diş yapısına uygun hale getirilen bakteriden arındırma amaçlı olarak dezenfekte edilir. Son aşamada ise kanallar çevre dokulara uyumlu bir içeriğe sahip bulunan malzeme ile sıkıca doldurulur.
Tedavi sırasında hekim tarafından dişin canlı olmadığı veya kök ucunda iltihabi oluşum görüldüğü takdirde, bakterileri yok etmek amaçlı olarak kök kanallarına ilaç konulması mümkündür. Bu tür durumlarda ilacın tam anlamıyla etki edebilmesini sağlamak amacıyla geçici dolgu yapılmakta, ilaç diş kökü kanalında 5 ila 7 gün bekletilmektedir. Dişte ağır iltihap görülmesi halinde geçici kaplamanın yanı sıra ağızdan ilaç alınması de önerilebilmektedir.
Kanal Tedavisi Sonrası
Kanal tedavisi sırasında ağrı ve acı oluşumu anestezi ile engellenmektedir. Ancak tedavi sonrasında dişte bazı hassasiyetler ve hafif ağrı hissedilmesi olağandır. Birkaç gün içerisinde kaybolan ağrılar ve oluşan hassasiyet ortadan kalkacaktır. Bu süre içerisinde kanal tedavisi yapılan taraftaki dişlerin kullanılmasından kaçınmak, tedavi sürecinin daha konforlu geçmesine olanak sağlayacaktır.
Kanal tedavisi yapılarak iyileştirilen dişler, hiç tedavi edilmemiş bir diş gibi uzun yıllar sorunsuz bir şekilde kullanılabilmektedir. Tedavi edilen dişler diğer dişler gibi kırılabilmekte ve yeniden çürük oluşumu görülebilmektedir. Bu sebeple tedavi sonrası ağız ve diş bakımına ve genel hijyen kurallarına özen gösterilmesi gereklidir. Dişlerin düzenli olarak fırçalanması, diş ipi kullanımının ihmal edilmemesi halinde kanal tedavisi gören dişlerin uzun yıllar boyunca sorunsuz bir şekilde kullanımı mümkün olmaktadır.
Kanal Tedavisi Hangi Durumlarda Gereklidir?
Kanal tedavisi genellikle çürük dişlerin çekilmeden kullanılabilmesini sağlamak amacıyla yapılmakla birlikte, farklı sebeplere bağlı olarak dişlerde yaşana sorunların giderilmesini de mümkün kılar.
- Daha önce hatalı olarak yapılan dolguların düzeltilmesi,
- Diş ve çeneye alınan darbelere bağlı olarak ortaya çıkan sorunların giderilmesi
- Hatalı ortodontik işlemlerin düzeltilmesi
- Derin çürükle
- İlerlemiş diş hastalıklarının tedavisi amacıyla da kanal tedavisi yapılabilmektedir.
Kanal tedavisi %95 başarı oranına sahip bir tedavi yöntemidir. Bu sebeple risk faktörleri oldukça azdır. Normal durumlarda 1 ila 3 seans süren bu tür tedaviler, dişin apseli veya iltihaplı olması halinde önce iltihabi durumun tedavisi gerekeceğinden dolayı daha uzun sürebilmektedir.
Kanal tedavisi zaman geçirilmeden yapıldığı takdirde çürük dişlerin kurtarılmasını ve kullanımını sağlar. Ancak geciktirildiğinde farklı sorunların yaşanmasına sebebiyet verebilmektedir. Geciken tedavi sonrasında çürüğün giderek artması ve enfeksiyonun tüm dişe yayılması sorunu daha da büyütür. Bazı hallerde çene kemiğine kadar ilerleyen enfeksiyon sebebiyle çene kemiği iltihaplanarak aşınmakta ve oldukça ağrılı geçen bir süreç yaşanmaktadır.